Sabır


Erdemlerin en büyüğüdür sabır,üzüntü acı karşısında dimdik durabilme gücüdür.Tahammül sınırlarını zorlayanlara dayanma duygusudur."Sabır,kuvvetin bir başka adıdır."(E.B.Browding)

        Olaylar karşısında ne kadar da çabuk yenik düşüyoruz.Kendimizi kaybediyoruz,isyan ediyoruz.Karşılaştığımz sorunlara direnemiyoruz,kendimizi salıyoruz.Oysaki beklemek ve Allah'tan dilemekle içinde bulunduğumuz ruh halini kolayca atlatabiliriz.Elbette biliyoruz ki "Sabır acıdır;ama meyvesi tatlıdır."(Jean J. Rousseau).Karşınızdakilere,etrafınızdakilere söylemek isteyip söyleyemediğiniz,sabrettiğiniz şeyler,ruhunuzun güzelliğini ortaya çıkaracaktır.Sebat edenler gönlünün istediğine ulaşacaktır.

        Ufacık bir olay karşısında bile karşısındakini ezmeyi marifet gören,en küçük tahammül örneği gösteremeyen kişiler var.Peki sabredip alttan almadıkça daha büyük,nitelikli yerlere yükselince nasıl sağlıklı ilişkiler kurmayı planlıyor."Küçük olaylar karşısında sabırlı olmazsan,büyük planları gerçekleştiremezsin."(Çin Atasözü) Bu bahsettiğim insanlara karşı sabretmekti."Başkalarının diyeceklerine sabret,güzellikle onlardan ayrıl."(Kuran-ı Kerim 73:10)

        Peki kalbe kor gibi düşen ölüm acıları,hastalıklar,karanlık kuyuya hapsolmuş gibi hissedenler,bunlara dayanıklılık göstermek kolay mı?Elbette hayır.

        Yaşamayan bilmez yakını ölmüş bir kişi yokluğa nasıl dayanır.Yaşamayan bilmez felaketlerle parçalanmış aile bireyleri,afetlerle ayrılmış yuvalar,canından can giden anneler,kanından kan giden babalar,bu dünyada belki de tutunacak başka dalı olmayan evlatların neler hissettiklerini.Yaşamayan bilmez boşluğa düşmek ne demektir hiç kimsenin seni anlamadığı dünyaya karşı sabretmek.O halde “Rabb’in için sabret”(Kuran-ı Kerim 74:7) “O halde güzel bir sabır ile sabret”(Kuran-ı Kerim 70:5) Şüphesiz Allah (c.c) hiç kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez,hemen isyana sürüklenen nefsi köreltmek ve kendi acılarımız dindirmek için hem dünya hayatında ruhen bir çöküntü yaşamamak hem de ahiret hayatında mükafatlandırılmak için sebat et.“Allah sabredenleri sever.”(Kuran-ı Kerim 3:146)

        Karanlık dünyaya hapsolmuş bu dünyadan beklentisi kalmamış insanlar yaşamaya sabredemiyorlar.Her karanlık gecenin arkasından gelen bir sabah vardır.Mutlaka aydınlığa çıkacak buhranlar vardır,ama aynı anda akıp geçen zaman..."Sabır ve zaman;işte benim bahadır askerlerim."(Lev Tolstoy) Düşünüyorum da "Sabrın sonu selamettir." Dayanıp zamana bıraksak,sıkıştırmasak ruhumuzu kara fikirlerimize,hayata güzel gözlerle bakmayı bilsek.Belki kuyuya bir merdiven dayanır da çeker sizi mutlu bir sonsuza."Dayan ve üstele.Bu acı,adım adım senin iyiliğine dönüşecek."(P.N.Ovidius)

   Sabır

   Sabrın sonu selamet,
   Sabır hayra alamet.
   Bela sana kahretsin;
   Sen belaya selam et!

   Felah mı, onda felah,
   Silah mı, onda silah.
   Sen de kim oluyorsun?
   Asıl sabreden Allah.
  
   Sabır, incecik sırat;
   Murat içinde murat.
   Sabır Hakka tevekkül.
   Sabır Hakka itimat.

   Sabırla pişer koruk
   Yerle bir olur doruk.
   Sabır, sabır ve sabır,
   İşte Kuran'da buyruk!

   Bir sır ki aşikare,
   Avcı yenik şikare.
   Yalnız, yalnız sabırda
   Çaresizliğe çare...
                           
                          Necip Fazıl Kısakürek

   "Sabrettiğiniz için size selam olsun.Ahiret yurdu ne güzeldir!"(Kuran-ı Kerim 13:24)     
   
    Allah'ın selamı ve bereketi üzerinize olsun.

 Damla BAŞOĞLU
Google+'da paylaş

0 yorum:

Yorum Gönder