Dostum,kimdir dost?İyi gününde yanında,kötü gününde
seninle beraber,sen düşme diye yükünü omuzlanmış kişidir.
Hayatta her insanın ihtiyaçları vardır.Olup bitenleri paylaşma gereği
duyarız,insan doğasının bir gereğidir bu,sıkıntılarını içini dökücek birini
arar,ne anlamı kalır ki zaten anlatmadığın zaman sevinçlerin üzüntülerin,fakat
bu sırlar herkesle paylaşılmaz.Dostluğun da temeli güven ve fedakarlığa
dayalıdır.
Bu devirde güven duymak zor.Herkes birilerini sırtından vurmakla meşgul
lakin her ne kadar güven yoksunluğu duysak da gerçek dostlar bilirler ki ben
bunu söyledim artık bu sır bizimle beraber...Hani derler ya "İki kişinin
bildiği sır değildir."diye,Aristoles "Gerçek arkadaşlık iki bedende
bir ruhtur."der.Her ne kadar kimseye güvenmesek de içimizde bir yerde en
çok o kişiye güveniriz.
Fedakar insan olmak çok zor.Bir şeylerden başkası için vazgeçmek.Bence
sadece anne çocuğundan vazgeçemez,vazgeçmemeli.Bir anne evladını bilir,ne zaman
sıkıntısı var ne zaman mutlu ama neden üzüntülüyüz neden sevinçliyiz biraz da
büyüdüysek bilemezler,paylaşmıyoruz çünkü.Yalnızlar içine atıyor böyle baş
etmeye çalışıyorlar halbuki dertlerini anlatabilecek dostun olsa hani derler ya
"Üzüntüler paylaştıkça azalır."diye.Dostun seni dinler,anlar,seninle
birlikte ağlar.Bir yerden sonra birbirinize anne baba olursunuz.Senin
zorluklarınla bütünleşir.Anne babanın yapacağı gibi dinler seni ve ben bir anne
çocuğundan vazgeçmemeli demiştim.Fedakarlığın tek göstergesi olarak
görmüştüm.Miguel de Cervantes diyor ki dostta fedakar olabilir "Arkadaş
uğrunda ölmek kolay,fakat uğrunda ölünecek arkadaşı bulmak zor."
Zor gerçekten hiç kolay değil."Arkadaşlık kavun gibidir.Neden mi?İyi
bir tanesini bulmak için yüzlercesini yoklarsınız da ondan."(Claude
Mermet) Ne arkadaşlarınız olur kimlere sen benim en iyi arkadaşımsın
deriz,geriye dönüp baktığında gördüğün tek şey,"Böyle olmazdı,birbirimize
gerçekten sahip çıksaydık böyle olmazdı."çünkü gerçek dostlar bir yerden
sonra birbirlerinden ayrılmak zorunda kalsalar bile iletişimi koparmazlar
aralarında olan bağın gerektirdiği durum budur.
Gerçek arkadaşlar seni garipsemez,alışkındır."İyi arkadaş,yanında
yüksek sesle konuşup düşünebileceğin insandır."(Ralph Waldo Emerson)
Alışkındır zaten beraber oturup neler saçmalıyorsunuzdur kim bilir.Ne hikayeler
kurguluyorsunuzdur karşılıklı.Bir ortamda kimsenin fark etmediği konu hakkında
göz göze gelip kahkaha atabilirsiniz.Bunları yaparsınız çünkü sizler artık her
dostun olduğu gibi kardeş olmuşsunuzdur lakin kavga ederseniz çok
üzülürsünüz."Gerçek şu ki herkes sizi incitecek.Sadece buna değecek
insanları bulmanız lazım."(Bob Marley) Kalbiniz kırılmıştır hatta belkide
bağlarınız kopma noktasına gelmiştir.Kaybetme korkusu sarar etrafınızı çünkü
sizin o değer verdiğinizdir.
Siz siz olun dostluğunuza sahip çıkın"Bir arkadaştan daha güzel bir
şey yoktur,çikolatası olan bir arkadaş değilse..."(Linda Grayson)
DOSTLUK
Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
Yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.
Gözümüzün dilinden anlar
Elimizin sırrını bilirsin.
Namuslu bir kitap gibi güler,
Alnımızın terini silersin.
O gider,bu gider,şu gider,
Dostluk,sen yanın başımızda kalırsın
Nazım
Hikmet
Sahi var mı sizin dostlarınız benim var bir tane.Buradan bütün
dostlara, Allah'ın selamı ve bereketi üzerinize olsun...
Damla BAŞOĞLU
0 yorum:
Yorum Gönder