Başarıya Giden Yolda İman

Hep bir koşuşturma içindeyiz.Herkes bir yere yetişmeye çalışıyor.Ve hepimizin istediği tek bir şey var:Başarı.
         Hayattaki en ufak işte bile başarılı olmayı arzuluyoruz.Peki neden bunu yapıyoruz?Biz ne kadar başarırsak başaralım,başaramayanla aynı yere gitmeyecek miyiz?Ölüm bizi bulmayacak mı?Başarmak için harcadığımız her bir dakikanın,ecelimizden eksildiğinin farkında değil miyiz?

         Bizim gibi ne insanlar geçti bu yollardan.Hepsi de bir şeyler başarmaya çalıştı.Bazıları başardı da.Fakat,şuanda toprak olmaktan hiçbiri kurtulamadı.Edison’un yüzlerce denemeyle icat ettiği ampul bile mezarını aydınlatamazken,biz neyin başarısından bahsediyoruz?
         Kendine gel sayın okurum,artık düşün.Ya hiç koşma,ya da neden koştuğunun farkına var.Amacın sadece bir şeyler başarmak değil.Gelip geçici bir başarı seni tatmin etmiyor.Ruhun kalıcı olmak istiyor.Çıkar artık şu hayatını karartan,seni sürekli koşturan,hayatı sana zehreden materyalizm gözlüğünü.
         Sana hep bir yarışta olduğunu,kazanmak için sürekli koşman gerektiğini öğrettiler.Onları bir kenara bırak ve geçmişe bak.Hakikat orada.Çok çalışıp ölümü öldürebilen birini bulduysan eyvallah.Bu sözleri dinlediğin Marx’lar,Darwin’ler,Lamarck’lar ecellerinden kurtulduysa bu yazıyı çöpe at.Ama kurtulamadılarsa,şimdi sıra bende.İyi dinle.Gelelim asıl başarıya,sonsuz zafere.
         Kainatta hiçbir şeyin boşu boşuna yaratılmış olmaması gibi,insanın yaradılışının da bir sebebi var.Ve bu amaç da,Yaratıcı’sını yani Allah-ü Teala’yı tanımak,ona kulluk etmektir.İnsanın en temel vazifesi budur.Çünkü insanın cüz’i iradesiyle bu kederli,dağdağlı dünya hayatına dayanması mümkün değildir.Savrulur gider.Fakat verenin de alanın da bir olduğunu bilmek,insanı bütün sıkıntılardan,ezalardan cefalardan kurtarır.Aksine,iç huzuru verir.
         Şimdi burada şöyle bir soru işareti oluştu.Ne yani,sadece Allah’a inanıp yan gelip yatarak başarıyı mı elde edeceğiz?Elbette hayır.Kainatı büyük bir nizamla,büyük bir adaletle yaratan Allah-ü Teala,böyle bir adaletsizliğe izin verebilir mi?Yüz bin defa hayır.
İslam’da tevekkül denen bir kavram vardır.Kul elinden geleni yapar,fakat sonucu Allah’a bırakır.Allah başarıyı dilediğine dünyada verir,dilediğine de ahirette.Bu nedenle Müslüman her zaman kazanır.Bir işi başarır,şükreder kazanır.Başaramayınca da sabreder,ahirette kazanır.İşte tevekkül budur.Böylesine bir rahatlığı,iç huzurunu başka bir anlayışta bulamazsınız.
Şunu bilmen gerek sayın okurum.Materyalizm’in,Darwinizm’in,ve bir çok anlayışın temelinde insanı yıpratan,hayattan soğutan bir yarış var.Güçlü olan kazanır felsefesi’nin sebep olduğu yarış,bir çok katliamlara,afetlere yol açtı.Ancak İslam’da yarış yalnızca hayırda olur.Müslüman da herkes gibi çok çalışmalıdır.Fakat,aynı zamanda tevekkül edip,manevi olarak rahatlar.Ahiretine yatırım yapar,ömrünün boşa gittiğini düşünmez.Her dâim kârdadır.

Sen de artık kendini boşu boşuna yıpratma.Geçici bir ömrü sen de istemiyorsun.Artık,İslam’ın huzurunu gör,ve kır şu seni sürükleyen zincirleri.Huzur,İslam’da.
                                                                                          ORHAN ALİOĞLU
Google+'da paylaş

0 yorum:

Yorum Gönder